Platin Dergisi

Kurumsal İletişim mi? İletişimde Kurumsallık mı?

Google+ Pinterest LINKEDIN Tumblr

Kurumsal iletişim; kurum felsefesinin kurum kimliğine dönüştüğü noktada, kurumun yaşam alanındaki tüm etkileşimlerini, bilgi ve enformasyon enstrümanlarını kullanarak içinde yaşadığı sosyal katmanları, yapısal ve işlevsel olarak bilgilendirmesidir.

Bu bilgi akışı amaç ve işlev olarak yapılandırılırken kurumun asıl hedeflerine odaklanır. Kurumsal iletişim iç ve dış faaliyet alanı olarak belirlediği çalışma sisteminde, kurum içinde tüm departmanları ile kurumun icraat ve faaliyetlerini koordine ederek kurumsal felsefeye uygun şekilde bilgilendirir. Aynı şekilde kurum dışında yapılan çalışmalarda kurumsal iletişim medya yoluyla kurumun icraatlarını hedef kitlelerle paylaşır. Tüm bu tanımlardan yola çıkarsak kurumsal iletişimin yeni sosyo-ekonomide tüm kurumların en önemli organik yapılanması olduğunu görürüz.

Kurumsal iletişim içyapı ile hedef kitle arasında kurulması gereken enformatik-haber ağını kurgularken oluşabilecek menfi ve müspet algıyı gerçek anlamda hassas bir diplomasi ile yürütmek durumundadır. Genel anlamda baktığımızda kurumsal iletişim departmanı yeni düzende iletişimde kurumsallığı vazgeçilmez kılmıştır. İletişim ağını kurumsallaştırmayan tüzel kimlik kendini anlatmakta, hedef kitlelere ulaşmakta bu konuya gereken ciddiyeti veren kurumların gerisinde kalmaktadır.

Yaşadığımız çağda, kurumların ekonomik tandanslara uyum sağlamakta zorlandığı, yüz yıllık şirketlerin nostaljik birer öğe haline geldiği bir dönemden geçiyoruz. Kurumlar bu dönemde felsefelerini iletişim alanında kurumsallaşarak iletmek zorundadırlar. Bu yapılanmayı başaramayan kurumlar ne yazık ki geleceğin dünyasında kurum olarak varlıklarını sürdüremeyecekler. O nedenle iletişimde kurumsallık çağımızın olmazsa olmazlarındandır ve bu kurumsallık ancak sağlam bir kurumsal iletişim departmanından ve o departmanın kuruma katacağı iletişim kültüründen geçmektedir.

Bahsettiğimiz bu iletişim kültürünün farklı kurumlarda farklı şekillerde kurulması gerekmektedir. İletişimde ortak payda dürüst ve şeffaf olunmasıdır örneğin devlet ile iş dünyasında ticari bir mal üretip satan bir kurumun iletişim kanalları ve iletişim dili aynı olmamalıdır.

Örneğin devlet kurumları için ulusal sınırlar içinde yaşayan vatandaşlarına kamuyu ilgilendirebilecek her konuda doğru bilgiyi doğru zamanda yalın ve şeffaf bir şekilde iletme misyonu ön plana çıkarken, iş dünyası kurumsal faaliyetlerini reklam gibi büyük ve yaratıcılığın duygusal tepkiler yaratmaya çalıştığı haberleşme kanallarını da iletişim planına katarak hedef kitlelere ulaştırır. Duygusal algılamayı arttıran sibernatik mesajların da işin içine girdiği iletişim planında da önemli olan bilgilerin kamuoyunu yanıltıcı olmamasıdır. Yanıltıcı bilgilerin dünya ekonomisini getirdiği 2008–2009 krizi acı bir örnektir.

Eğitim, sağlık, adalet gibi sektörlerde kurumsal iletişim çok farklıdır çünkü bu alanlar ticari bir ürünü veya servisi değil temel insan hakları olan bazı hizmetleri kitlelerle ulaştırmaktadır. Örneğin eğitim alanında hedef kitle geleceği şekillendirecek olan yeni nesillerdir. Gelecekte içinde yaşanılan ülkeyi idare edecek olan devlet görevlilerini, ekonomiyi yürütecek olan iş dünyasını yetiştiren eğitim kurumları, iletişim alanında daha hassas ciddi ve gerçekçi olmak zorundadır. Eğitim alanında kurumsal iletişim diğer alanlara nazaran büyük bir sorumluluk misyonu ile hareket eder. Eğitimde yatırım insana yatırımdır. Sonuçları uzun vadede alındığı gibi, gelecek nesilleri yetiştirecek olan toplulukları etkiler. Yanlış bilgilendirme üstüne bir de ticari düşünce ile birleşir ve bu şekilde hareket edilirse telafisi imkânsız sonuçlar doğacaktır. Çünkü eğitimde kurumsal iletişim gelecekte var olacak olan devlet ve iş dünyası kurumsal iletişimin temellerini atmaktır. Eğitimde kurumsal iletişim geleceği şekillendiren bilgi çağının iletişimidir.

Comments are closed.

error: Content is protected !!